ülke genelinde tarımsal üretimi olumsuz etkileyen zirai don afeti hakkında konuşan DEVA Partisi Adana Milletvekili Sadullah Kısacık, afeti, tarımın 6 Şubat 2023 Depremi olarak nitelendirdi. Şubat ayında Adana ve çevre illerde yaşanan zirai don afetinden sonra Tarım ve Orman Bakanlığının çiftçiyi yalnız bıraktığını belirten Kısacık, Bakanlığın son afetteki süreci yönetememesi halinde çiftçinin tarımdan el çekeceği uyarısında bulunarak, “Yönetilemeyen her yerde sorunlar üst üste gelir. Çünkü yönetilemeyen bir yerde sistem hep sorun üretir. Türkiye de şu anda yönetilemediği için sorunlar üst üste geliyor ve herkes bu sorunlar yüzünden isyanda. Şubat Ayı’nda Adana ve çevre illerde meydana gelen zirai don afetinde yönetilememenin nasıl bir durum olduğunu acı şekilde tecrübe ettik. Bölgemizde yaşanan afetin üzerinden iki ay geçti. Ama bölgemizdeki ziraat odaları ve birliklerle yaptığımız görüşmelerden çiftçilerimizin mağduriyetleri için hala somut bir adım atılmadığı bilgisini aldık. Adana ve çevre illerde yaşanan afetten sonra Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulunda, en azından çiftçilerimizin geciken tarımsal desteklemelerinin ödenmesi çağrısında bulunduk. Ödemeler bile çağrımızdan bir buçuk ay sonra yapıldı” dedi.
Adana’da tarımsal üretimin karşı karşıya geldiği sorunlara da değinen Kısacık, iktidarın düzenli, yapısal çözümler içeren, öngörülü bir tarım politikasına sahip olmamasının Adana’da tarım sektörünü sekteye uğrattığını belirtti. Adana’da emek yoğun tarımın yerini kontrolsüz bir şekilde büyüyen bahçe tarımının ve tarım sektörü dışından aktörlerin aldığını ifade eden Kısacık, bu durumun bir sonucu olarak çiftçilik mesleğinde yaş ortalamasının yükseldiğini ve köylerde hayatın durma noktasına geldiğinin altını çizdi.
Kısacık, Adana’da son 15 yılda bahçe tarımına müthiş bir dönüş gerçekleştiğini belirterek "Nereye gitseniz karşınıza bahçe çıkıyor. Adana; pamuk, buğday, mısır ve arpa gibi stratejik ürünlerin yetiştirildiği bir yer olmak çıktı. Bahçe tarımı, stratejik tarımın önüne geçti. Tarım ve Orman Bakanlığı ise bu değişimi yıllarca izlemekle yetindi. Şimdi Bakanlık yeni bir düzenleme ile eğimli araziler dışındaki tarım alanlarında bahçeciliği sınırlandırmaya gidiyor ama iş işten çoktan geçti. Tarımsal girdi maliyetlerinin yükselmesi ile çiftçilerimizin yerini, çiftçilik mesleği ile uğraşmayan farklı mesleklerden gelenler aldı. Onlar da pamuk, buğday, mısır, arpa, patates ve biber gibi emek yoğun stratejik tarım ürünleri yerine bahçe ve narenciye tarımına yöneldi. Haliyle çiftçimizin kazancı daha da düştü. Bakın çok önemli bir sorun var. Köylerde çiftçiliği sürekli kılan bir hayat kalmadı. Biz okullarda Türkiye’nin tarımda kendi kendine yeten bir ülke olduğunun eğitimini alırdık. Ama şimdi buğday, mercimek, nohut ve daha pek çok tarım ürününü ithal ediyoruz. Maalesef çiftçiliğimiz ölüyor” ifadeleriyle köy ve kırsal hayatın bitmesiyle çiftçiliğin tükenme noktasına geldiğini söyledi.
Hibya Haber Ajansı
© Copyright 2025 Haber Duvar Tüm Hakları Saklıdır.
Web sitemiz Hibya Haber Ajansı Abonesidir.